←Prev   Tı-Lam-Kaf  Next→ 

ط ل ق
Tı-Lam-Kaf
Kökün genel değeri.
boşama , boşamak , siz ayrıldınız, gittiniz , (ayrılıp) gidin , boşadınız , onları boşarsanız , sizi boşadı , onu boşarsa , böylece (ikisi) gittiler , bundan sonra ayrıldılar , o taktirde onları (kadınları) boşayın , ve boşanmış kadınlar , ve ayrıldı , ve boşanmış kadınlar , dönüyor
   l-ṭalāqa   (1)

2:227
Eğer boşanmaya kesin karar vermişlerse, şüphesiz Allah çok iyi işiten çok iyi bilendir.

   al-ṭalāqu   (1)

2:229
Boşama iki kezdir. Bunun ardından ya iyilikle tutmak ya da güzelce serbest bırakmak gerekir. Onlara verdiğinizden bir şeyi geri almanız size helal olmaz. Erkekle kadının Allah'ın sınırlarını korumada endişe etmeleri hali başka. Erkek ve kadının Allah'ın sınırlarında duramayacaklarından kaygılanırsanız, o zaman kadının verdiği fidyede ikisine de bir günah yoktur. İşte bunlar Allah'ın sınırlarıdır. Bunları aşmayın. Allah'ın sınırlarını aşanlar, işte onlar, zalimlerin ta kendileridirler.

   inṭalaqtum   (1)

48:15
Geri bırakılanlar, ganimetleri almak üzere gittiğiniz zaman şöyle diyecekler: \"İzin verin, biz de size uyalım!\" Onlar Allah'ın kelamını değiştirmek istiyorlar. De ki: \"Bize asla uyamazsınız! Allah önceden de böyle buyurmuştu.\" Bu kez şöyle diyecekler: \"Hayır, siz bizi kıskanıyorsunuz.\" İşin doğrusu şu ki, onlar çok az anlıyorlar/onlar, az bir kısmı hariç, anlamıyorlar.

   inṭaliqū   (1)

77:29
Haydi, yalanlamakta olduğunuz şeye gidin!

77:30
Haydi, üç çatallı gölgeye gidin!

   ṭallaqtumu   (1)

65:1
Ey Peygamber! Kadınları boşadığınız zaman iddetlerine doğru boşayın ve iddeti iyi sayın! Rabbiniz olan Allah'tan sakının! Onları evlerinden çıkarmayın; onlar da çıkmasınlar. Apaçık ve belgeli bir yüzsüzlük yapmaları durumu müstesna. İşte bunlar Allah'ın sınırlarıdır. Allah'ın sınırlarını çiğneyen kendi benliğine zulmetmiş olur. Bilemezsin, belki Allah bundan sonra yeni bir iş/oluş ortaya çıkarır.

2:231
Kadınları boşadığınızda, bekleme sürelerini tamamladılar mı ya onları örfe uygun olarak tutun yahut da örfe uygun olarak serbest bırakın. Onları, zulmetmeniz için, zararlarına olacak bir biçimde, tutmayın. Bunu yapan, öz benliğine zulmetmiş olur. Allah'ın ayetlerini eğlence aracı yapmayın. Allah'ın üzerinizdeki nimetini ve kendisiyle size öğüt vermek için indirdiği Kitap'ı ve hikmeti hatırlayın. Allah'tan korkun ve bilin ki, Allah herşeyi çok iyi bilmektedir.

2:232
Kadınları boşadığınız zaman bekleme sürelerini tamamladıklarında, kendi aralarında örfe uygun olarak anlaşmışlarsa eski kocalarıyla nikâhlanmaları hususunda onlara engel çıkarmayın. Bu, sizin Allah'a ve âhiret gününe inanmış olanınıza verilen öğüttür. Bu sizin için daha isabetli ve daha temizdir. Allah bilir ama siz bilmezsiniz.

2:236
Kendilerine dokunmadan veya onlar için herhagi bir mehir belirlemeden kadınları boşamanızda sizin için günah yoktur. Ancak onları nimetlendirin. İmkânları geniş olan kendi gücünde yapar bunu, imkânları sınırlı olan da kendi gücünde yapar. Örfe uygun bir nimetlendirme... Güzel düşünüp güzel davrananlar üzerine bir borç...

   ṭallaqtumūhunna   (2)

2:237
Bir mehir belirlemişseniz ve kadınları hiç dokunmadan boşamışsanız, kesiştiğiniz mehirin yarısını verin. Ancak kadınların vazgeçmesi ile, nikâh bağı elinde bulunan erkeğin durumu müstesna. Erkekler olarak sizin vazgeçmeniz takvaya daha yakındır. Aranızdaki lütufkârlık farkını unutmayın. Allah, yapmakta olduklarını en iyi şekilde görmektedir.

33:49
Ey iman edenler! Mümin kadınları nikâhlayıp da kendilerini, onlara dokunmadan boşarsanız, sizin belirleyeceğiniz bir iddet boyunca onları bekletme hakkınız yoktur. O halde, böyle durumlarda onları nimetlendirin ve kendilerini güzelce serbest bırakın.

   ṭallaqakunna   (1)

66:5
O sizi boşarsa, kim bilir belki de Rabbi ona sizin yerinize sizden daha hayırlı eşler nasip eder: Allah'a teslim olan, iman sahibi, gönülden bağlı, tövbe etmesini seven, ibadete düşkün, yolculuk edebilen dullar ve bâkireler.

   ṭallaqahā   (1)

2:230
Bütün bunların ardından erkek, kadını boşarsa artık bundan sonra başka bir eşle nikâhlanıncaya kadar ilk erkeğe helal olmaz. İkinci erkek kadını boşadığında, boşanan kadınla ilk erkek Allah'ın sınırlarını koruyabileceklerini düşünürlerse, birbirlerine dönmelerinde sakınca yoktur. İşte bunlar Allah'ın sınırlarıdır ki, Allah bunları bilgi sahibi bir topluluğa açıklar.

2:230
Bütün bunların ardından erkek, kadını boşarsa artık bundan sonra başka bir eşle nikâhlanıncaya kadar ilk erkeğe helal olmaz. İkinci erkek kadını boşadığında, boşanan kadınla ilk erkek Allah'ın sınırlarını koruyabileceklerini düşünürlerse, birbirlerine dönmelerinde sakınca yoktur. İşte bunlar Allah'ın sınırlarıdır ki, Allah bunları bilgi sahibi bir topluluğa açıklar.

   fa-inṭalaqā   (3)

18:71
İkisi birlikte yola koyudular. Bir süre sonra gemiye bindiklerinde, tuttu gemiyi deliverdi. Mûsa dedi: \"İçindekileri boğmak için mi deldin onu? Vallahi korkunç bir iş yaptın!\

18:74
Yine yola koyuldular. Bir süre sonra bir oğlana rastgeldiler; tuttu onu öldürdü. Mûsa dedi: \"Tertemiz bir insanı, bir cana karşılık olmaksızın öldürdün ha!? Vallahi çok kötü bir iş yaptın!\

18:77
Yine yola koyuldular. Biraz sonra bir kente geldiler. Kent halkından yemek istediler, ama onlar bu ikisini konuk etmekten çekindiler. Orada, yıkılmayı bekleyen bir duvara rastladılar; genç adam tuttu onu onardı. Mûsa \"İsteseydin buna karşılık bir ücret elbette alırdın.\" dedi.

   fa-inṭalaqū   (1)

68:23
Yola koyuldular. Aralarında fısıldaşıyorlardı:

   faṭalliqūhunna   (1)

65:1
Ey Peygamber! Kadınları boşadığınız zaman iddetlerine doğru boşayın ve iddeti iyi sayın! Rabbiniz olan Allah'tan sakının! Onları evlerinden çıkarmayın; onlar da çıkmasınlar. Apaçık ve belgeli bir yüzsüzlük yapmaları durumu müstesna. İşte bunlar Allah'ın sınırlarıdır. Allah'ın sınırlarını çiğneyen kendi benliğine zulmetmiş olur. Bilemezsin, belki Allah bundan sonra yeni bir iş/oluş ortaya çıkarır.

   wal-muṭalaqātu   (1)

2:228
Boşanmış kadınlar kendi başlarına üç âdet ve temizlenme süresi beklerler. Eğer Allah'a ve âhiret gününe inanmakta iseler, Allah'ın onların rahimlerinde yarattığını saklamaları kendilerine helal olmaz. Kocaları, bu süre içinde herhangi bir şekilde barışmak isterlerse eşlerini geri almaya herkesten daha çok hak sahibidirler. Kadınlar, örfe uygun biçimde, sorumluluklarına benzer hakları da vardır. Erkeklerin kadınlar üzerinde bir derece farkı vardır. Allah Azîz'dir, Hakîm'dir.

   wa-inṭalaqa   (1)

38:6
İçlerinden kodaman bir grup öne çıktı: \"Haydi, yürüyün! İlahlarınıza sahip çıkmada kararlı davranın! Gerçek şu ki, istenip beklenen şey budur.\

   walil'muṭallaqāti   (1)

2:241
Boşanmış kadınlar için örfe uygun bir geçim imkânı sağlanması Allah'tan korkanlar üzerine bir borçtur.

   yanṭaliqu   (1)

26:13
\"Göğsüm daralıyor, dilim açılmıyor. Görev emrini Hârun'a gönder.\

Teşekkür ederim:
IslamAwakened
bu kök sayfaları mümkün kılan herkese teşekkür etmek istiyor.
Çalışmadan formüle etmek için ilham aldık...