←Prev   Mim-Dal-Dal  Next→ 

م د د
Mim-Dal-Dal
Kökün genel değeri.
bana yardım ediyorsunuz mu , size yardım etti , uzat (dik, uzun uzun bak) , böylece mühlet verir, (zamanı) uzatır , uzattı, yaydı , (zamanı) uzatarak , mürekkep , uzatıldı, düz oldu , onların müddetine , imdat (yardım) olarak , biz onu uzattık (yaydık) , uzatılmış yüksek , size yardım eden , uzamış, uzun uzun, uzayan , uzatılmış, çoğaltılmış , yardım ederiz, arttırırız, veririz , onları destekleriz, onlara yardım ederiz , ve destekledik, yardım (medet) ettik , ve onlara imdat ettik, uzattık, sunduk, verdik , ve biz uzatacağız , ve size imdat etsin, size yardım etsin , ve onlara mühlet verir , size yardım , imdad etmesi, yardım etmesi , ona ekler , onları sürüklerler (uzatırlar, çekerler)
   atumiddūnani   (1)

27:36
Elçi, Süleyman'a geldiğinde, o dedi ki: \"Siz bana bir mal ile mi destek veriyorsunuz? Allah'ın bana verdiği, size verdiğinden daha kıymetlidir. Sizin hediyenizle, benden çok siz ferahlarsınız.\

   amaddakum   (2)

26:132
\"O bildiğiniz nimetleri önünüze yayandan korkun.\

26:133
\"Size bir yığın nimet lütfetti: Davarlar, oğullar,

   tamuddanna   (1)

15:88
Sakın, onlardan bazı çiftlere verdiğimiz nimet ve zevklere gözlerini dikme. Onlar için tasalanma da. Müminler için kanadını indir sen!

20:131
Onlardan bazı çiftlere, kendilerini imtihan etmek için iğreti hayatın süsü olarak verdiğimiz nimetlere gözlerini dikme! Rabbinin rızkı hem daha hayırlı hem daha süreklidir.

   falyamdud   (2)

19:75
De ki: \"Her kim sapıklıkta ise Rahman ona iyice süre versin. Nihayet, kendilerine vaat edileni, azabı veya kıyametin kopuşunu gördüklerinde mekânca daha kötü, taraflarca daha zayıf olanın kim olduğunu bilecekler.\

22:15
Kim Allah'ın dünyada ve âhirette kendisine yardım etmeyeceğini sanıyorsa; bir sebeple göğe uzansın, sonra öteki ilişkilerini kessin de bakıversin: Oyunu, öfkelendiği şeyleri gerçekten giderecek mi?\

   midādan   (1)

18:109
De ki: \"Rabbimin kelimeleri için deniz mürekkep olsa, Rabbimin kelimeleri tükenmeden önce deniz mutlaka biter. Bir o kadarını daha getirsek de yetmez.\

   madda   (2)

25:45
Görmedin mi Rabbini, nasıl uzatmıştır gölgeyi? Eğer dileseydi, onu elbette hareketsiz kılardı. Sonra nasıl Güneş'i ona delil yapmışız!

13:3
Yeri uzatıp döşeyen ve onda oturaklı dağlar ve nehirler vücuda getiren O'dur. Bütün meyvelerden kendi içlerinde ikişer çift yaratmıştır O. Geceyi gündüze sarıp bürümektedir O. Bütün bunlarda derin derin düşünecek bir topluluk için elbette ayetler vardır.

   maddan   (2)

19:75
De ki: \"Her kim sapıklıkta ise Rahman ona iyice süre versin. Nihayet, kendilerine vaat edileni, azabı veya kıyametin kopuşunu gördüklerinde mekânca daha kötü, taraflarca daha zayıf olanın kim olduğunu bilecekler.\

19:79
Hayır, hayır! Biz onun söylediğini yazacağız ve onun için azabı uzattıkça uzatacağız.

   madadan   (1)

18:109
De ki: \"Rabbimin kelimeleri için deniz mürekkep olsa, Rabbimin kelimeleri tükenmeden önce deniz mutlaka biter. Bir o kadarını daha getirsek de yetmez.\

   muddat   (1)

84:3
Ve yer uzatıldığı,

   muddatihim   (1)

9:4
Antlaşma yapmış olduğunuz müşriklerden size karşı bir eksiklik sergilemeyen ve aleyhinizde başka birine yardım etmeyenler müstesnadır. Artık, onlara verdiğiniz sözü belirlenen süreye kadar tam bir şekilde koruyun. Şu bir gerçek ki Allah, sakınanları sever.

   madadnāhā   (2)

15:19
Yeri yayıp döşedik, ona kuvvetli dağlar diktik ve içinde ölçülü/ahenkli her şeyden bitirdik.

50:7
Yeryüzünü de biz uzatıp yaydık; denge noktaları yerleştirdik ona ve bitirdik onda, bakanları hayran bırakan her türlü çifti.

   mumaddadatin   (1)

104:9
Uzatılmış sütunlar arasında...

   mumiddukum   (1)

8:9
Hani siz, Rabbinizden yardım ve destek diliyordunuz; O, sizin dileğinize şöyle cevap vermişti: \"Hiç kuşkunuz olmasın, ben size, meleklerden birbiri ardınca bin tanesiyle yardım ulaştıracağım.\

   mamdūdin   (1)

56:30
Uzayan gölgeler,

   mamdūdan   (1)

74:12
Hesapsız bir mal verdim ona.

   numiddu   (1)

17:20
Rabbinin lütfundan nimetlerle hepsine uzanırız: Onlara da bunlara da. Rabbinin lütfu, kimse tarafından engellenemez/kısıtlanamaz.

   numidduhum   (1)

23:55
Sanıyorlar mı ki, kendilerine verdiğimiz mal ve oğullarla güçlendiriyoruz onları,

   wa-amdadnākum   (1)

17:6
Sonra onlar üzerinde size tekrar egemenlik verdik, mallar ve oğullarla sizi güçlendirdik ve sizi toplum olarak çoğalttık.

   wa-amdadnāhum   (1)

52:22
Biz onlara canlarının çektiği meyveden ve etten ikram ettik.

   wanamuddu   (1)

19:79
Hayır, hayır! Biz onun söylediğini yazacağız ve onun için azabı uzattıkça uzatacağız.

   wayum'did'kum   (1)

71:12
\"Sizi, mallar ve oğullarla güçlendirir, size yeşil bahçeler lütfeder. Ve sizin için nehirler akıtır.\

   wayamudduhum   (1)

2:15
Allah onlarla alay ediyor ve onları, kendi azgınlıkları içinde bocalar bir halde sürüklüyor.

   yumiddakum   (1)

3:124
O sırada sen, müminlere şöyle diyordun: \"Rabbinizin, indirilmiş üçbin melekle destek vermesi, size yetmiyor mu?\

   yum'did'kum   (1)

3:125
İş, sanıldığı gibi değildir. Onlar, hemen şu anda üstünüze gelseler bile, eğer siz sabreder ve korunursanız, Rabbiniz sizi, üzerlerine nişan vurulmuş beş bin melekle destekler.

   yamudduhu   (1)

31:27
Eğer yeryüzündeki ağaçlar kalem olsa, deniz de arkasında yedi deniz daha katılarak yardımcı olsa, Allah'ın kelimeleri tükenmez. Allah Azîz'dir, Hakîm'dir.

   yamuddūnahum   (1)

7:202
Yoldaşları ise onları sürekli azgınlığa iterler, sonra da yakalarını bırakmazlar.

Teşekkür ederim:
IslamAwakened
bu kök sayfaları mümkün kılan herkese teşekkür etmek istiyor.
Çalışmadan formüle etmek için ilham aldık...